Yaşım ilerlemiş olsa da

bir şans vermek istedim.
Bir akşam, feysimde gezinirken bir mesaj aldım. “Merhaba, Ayşe hanım. Profiliniz çok hoşuma gitti, sizinle tanışmak istiyorum.” Bu mesajı yazan adam, adını “Fırat” olarak tanıttı. 45 yaşında, yakışıklı, uzun boylu, güler yüzlü bir adamdı. Kendini işadamı olarak tanıttı. Türkiye’nin başka bir şehrinde yaşıyor, yalnız olduğunu söyledi. Bana çok ilgi gösterdi, her gün mesajlar atıyordu, uzun telefon konuşmaları yapıyorduk. Bir süre sonra, sanki yıllardır tanıyormuşum gibi hissettim.
Fırat, bana çok değerli bir kadın olduğumu söyledi. Benimle bir gerçeği paylaşmak istediğini belirtti. Zamanla bana çok bağlandığını, beni çok sevdiğini yanıma gelmek benimle beraber olmak istediğini söyledi sonra yanıma geldi eve aldım…

Arkadaşımın söylediklerini düşündükçe, içimde bir kıpırtı hissettim. İnternet bana her zaman uzak ve yabancı gelmişti. “Ben o işleri bilmem,” dedim başta, ama yalnızlık, insanın cesaretini artıran bir şey. Bir akşam, televizyon karşısında pineklerken, elim telefonuma gitti ve ilk kez o meşhur arkadaşlık sitelerinden birini açtım.

Sayfayı karıştırırken içimden geçen o tanıdık ses, “Bundan ne çıkar ki?” diyordu. Ama bir yandan da umut vardı. Profilimi oluşturmaya karar verdim. Adımı yazdım, yaşımı belirttim ve kendimi birkaç cümleyle tanımlamaya çalıştım: “Merhaba, adım Gülseren. Doğayı, edebiyatı ve güzel sohbetleri seven, hayat dolu bir kadınım. Yeni dostluklara açığım.”

Sonra ekledim: “Ne kaybederim ki?”


İlk Adım: Bir Mesaj Geldi

Başta tedirgindim. Ya kimse yazmazsa? Ya yazanlar beni anlamazsa? Birkaç gün sessiz geçti. Ama sonra bir mesaj geldi: “Merhaba Gülseren Hanım, sizinle tanışmak isterim. Adım Mehmet. 52 yaşındayım, edebiyatı ve güzel sohbetleri çok severim.”

Mesajı okuyunca yüzümde bir tebessüm belirdi. İlk kez, uzun zamandır, birisi beni merak etmiş ve bir adım atmıştı. Cevap yazmak için tereddüt ettim ama sonra, “Neden olmasın?” dedim. Ona kibarca cevap verdim ve böylece sohbetimiz başladı.


Mehmet’le Tanışma

Mehmet, sakin ve nazik bir insandı. Kendini tanıtırken doğayı ve şiir yazmayı sevdiğini söyledi. Zamanla sohbetlerimiz daha derinleşti. Kitaplardan, hayattan ve kayıplardan konuşuyorduk. Meğer o da eşini yıllar önce kaybetmişti. Birlikte gülüp birlikte geçmişten bahsediyorduk.

Geceler boyu telefon ekranına bakarken yakaladım kendimi. Mesajlar gelip gittikçe yalnızlık yerini bir sıcaklığa bırakıyordu. Bir gün, Mehmet sordu: “Yüz yüze tanışmaya ne dersiniz?”


Cesaret ve Buluşma

Bu soruyu duyduğumda içimde bir heyecan dalgası yükseldi. Uzun zamandır kendimle ilgili böyle bir adım atmamıştım. Ama bir yandan da, “Ya beklentilerimiz farklıysa?” diye düşündüm. Cesaretimi topladım ve buluşmayı kabul ettim.

Buluşma günü yaklaştıkça heyecanım arttı. Aynanın karşısında kendimi inceledim. 48 yaşımın olgunluğunu, yılların getirdiği izleri, ama bir yandan da hala içimde taşıdığım o gençlik ruhunu fark ettim. Kırmızı bir şal taktım, biraz da ruj sürdüm. Kendimi bir nebze olsun genç ve çekici hissettim.


İlk Buluşma

Bir kafede buluştuk. Mehmet’i görür görmez tanıdım; fotoğraflardan farklı değildi, ama gözleri daha derindi. Nazik bir şekilde elimi sıktı ve birlikte oturduk. Sohbet, yazıştığımız gibi doğal ve akıcıydı.

Birlikte kahve içerken, onunla kitaplar hakkında konuşmaya başladık. Ama bu sadece bir sohbet değildi, sanki iki yalnız ruh bir araya gelmiş ve birbirini bulmuş gibiydi. Aramızda bir bağ oluştuğunu hissedebiliyordum.


Yeni Bir Başlangıç

O gün, uzun süredir hissetmediğim bir sıcaklıkla eve döndüm. Bu buluşma sadece bir kahve içmekten ibaret değildi. Hayatımda yeni bir sayfa açıyordum. Mehmet’le olan sohbetlerimiz devam etti ve zamanla birbirimize daha fazla güvenmeye başladık.

Günler geçtikçe, kendimi daha genç ve daha mutlu hissetmeye başladım. Yalnızlık yerini dostluğa, ardından da daha derin bir duyguya bıraktı. Mehmet, hayatımın bu yeni döneminde bana eşlik eden bir yoldaş oldu.


Hayatın Her Dönemi Bir Başlangıçtır

Bu hikaye bana şunu öğretti: Hayat bazen bizi yalnızlıkla sınasa da, cesaretle atılan küçük bir adım, büyük değişimlere yol açabilir. Yaş, hayatı yeniden keşfetmek için bir engel değil, aksine olgunluğun ve huzurun tadını çıkarabileceğimiz bir dönemdir.

Belki bu yeni yolculuğumun nereye varacağını bilmiyorum, ama artık biliyorum ki, hayat sürprizlerle dolu ve her yaşta sevgiye ve dostluğa yer var. 😊