Yasak Bir Buluşma Oldu

O akşam gene aynı senaryo yaşanıyordu. Kocam, akşam yemeğini süratlice yedikten sonra her vakitte gibi kahvehaneye okey oynamaya gitmişti. Evde yalnız kaldığım akşamların miktarını bundan sonra hatırlamıyordum bile. Bu hal bundan sonra bir rutin haluna gelmişti, ama içimdeki boşluk her geride bıraktığımız gün biraz daha büyüyordu. Yalnızlık, kayıtsızlık, ilgisizlik… Yıllar içersinde kocamla olan bağımız zayıflamıştı, halbuki bir vakitler birbirimize ne kadar yakın olduğumuzu düşünürdüm. Fakat vakit içersinde aramızdaki mesafe, baş edemeyeceğim kadar büyük bir duruma gelmişti.
Bir vakit salonun köşesinde oturup televizyonu açmayı, bir şeyler izleyip kafamı dağıtmayı denedim. Ama bu boş anlar, aklımı asıl meşgul eden fikirlerden kaçmama yetmiyordu. Bir vakitdir, karşı komşum Murat’la alakalı içimde beslediğim komplike hisler vardı. Murat’ın nazikliği, bakışlarındaki sıcaklık ve aramızdaki her ufak konuşma, içimde bir kıvılcım yakıyordu. Esasında onun da bana karşı bir ilgisi olduğunu hissediyordum. Fakat bu duygu, yıllardır bastırmaya çalıştığım bir şeydi. Yasaklı, tehlikeli ama bir o kadar da çekici.
O gece, içimde bir şeyler kırıldı. Her şeyin aynı devam etmesine daha çok dayanamayacağıma karar verdim. Uzun vakittir kafamı meşgul eden bu fikirler, bundan sonra önüme geçilmez bir duruma gelmişti. Kocamın kahvehanede geç saatlere kadar kalacağını bilmenin verilen rahatlıkla, içimdeki korku ve çekinceleri bir kıyıya bıraktım. Murat’ın kapısına gitmeye karar verdim. Korku ve heyecan birbirine karışmıştı, ama ne olursa olsun bu aşaması atmak mecburiyetindeydım.
Aceleyle üzerime yalın ama ilgi çekici bir elbise geçirdim. Aynaya baktığımda, içimdeki heyecanı yüzümde görüyordum. Derin bir soluk aldım, kapıyı kapattım ve Murat’ın dairesine doğru yürümeye başlismim. Zihnimde çoğu fikir dönerken, bir yandan da neyle karşılaşacağımı bilmemenin getirdiği heyecan vardı. Murat kapıyı açacak mıydı? Beni içeri çağrı edecek miydi? Yoksa hatalı mı anlismim her şeyi?
Kapıya vardığımda kalbim deli gibi çarpıyordu. Elimi zile uzattım ve cesaretimi toplayarak bastım. Zil sesi o kadar sessiz gecede yankılandı ki, sanki bütün apartman duydu. Birkaç saniye bekledim, kalbim süratle atıyordu. Sonrasında kapı açıldı. Karşımda Murat, hafif şaşkın bir ifadeyle duruyordu. “Handan, bu saatte?” dedi, ama ses tonunda bir kaygı yoktu, aksine sıcak bir karşılama vardı. İçimdeki korku bir nebze hafifledi. “Biraz bahsetmek istedim,” dedim. Gerçekte, yalnızca bahsetmek istemediğimi ikimiz de biliyorduk.
Murat, kapıyı sonuna kadar açarak beni içeri çağrı etti. Ayakkabılarımı çıkardım ve salona doğru ilerledik. İçeride sessizlik hâkimdi, loş ışıklar altında oturma odası son derece sakin bir atmosfere sahipti. Murat, beni salonun ortasında dururken izledi, ben ise ne yapmam lüzumliliğini bilemeden çevreye bakıyordum. Bir vakit konuşmadan, sessiz sedasız birbirimize baktık. O an, aramızdaki sessizlik çok şey söylüyordu. Aramızdaki gerilim, her geride bıraktığımız saniye daha da artıyordu.
Dayanamıyordum bundan sonra. İçimdeki fırtına bütün sınırları zorlamaya başlamıştı. Murat’a bakarken içimde bastırmaya çalıştığım hislerın denetimi tamamiyle elimden çıkmıştı. Yavaşça ona yaklaştım. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Murat, gözlerini benden ayırmıyordu. Aramızdaki çekim öyle yoğundu ki, bu halun nereye varacağını ikimiz de biliyorduk.
Murat bir ismim daha bana doğru yaklaştı ve ellerini yavaşça omuzlarıma koydu. Nefesi, tenime değdiğinde içimde bir ürperti hissettim. Hiçbir şey söylemeye lüzum yoktu. Aramızdaki her şey, esasen oldukça kelimelerin ötesine geçmişti. Gözlerimi kapattım ve solukimi tuttum. O an, Murat’ın elleri nazikçe yüzümü kavradı. Dudaklarımızın buluşması, bütün o bastırdığım hislerin bir anda serbest kalması gibiydi. İçimde yıllardır susturulmuş olan bayan, o anda uyanmıştı.
O an, vakit durmuş gibiydi. Dışarıda ne olup bittiği, ne düşüneceğim ya da ne yapmam lüzumtiği önemsizdi. Sadece Murat ve ben vardık. Dudaklarımızın buluştuğu her an, yıllardır bastırdığım arzularımın birer birer serbest kalışını hissettim. Her dokunuş, içimdeki yangını daha da körükledi. Murat’ın elleri, nazik ama kararlı bir şekilde sırtımdan aşağı süzülüyordu. Beni kendine daha da yaklaştırdı ve o an, aramızdaki bütün engeller yok oldu.
Saatler geçti. Dönemin nasıl aktığını bile anlamismim. Murat’la geçirdiğim o gece, benim amacıyla bambaşka bir dünyanın kapılarını açtı. Yasak, tehlikeli ve bir o kadar da baştan çıkarıcıydı. Murat, beni o kadar derin bir şekilde etkiledi ki, hissettiğim şeylerin geri dönüşü olmadığını biliyordum. Ama bu gece, aynı vakitte benim amacıyla bir uyanıştı. Kendi içimde bastırdığım hislerla yüzleştiğim bir andı.
Sabah olduğunda, gerçeğin sert yüzüyle karşı karşıya kaldım. Sessizce evime dönerken içimde komplike hisler vardı. Bir yanda pişmanlık, başka yanda ise istiklal hissi. Senelerdir ihmal edilmiş, görmezden gelinmiş bir bayan olarak, o gece benim amacıyla bir kaçış, bir istiklal anı olmuştu. Fakat bu kaçışın bedelini gelişen vakit içersinderda ödemek mecburiyetinde kalacağımı biliyordum.
Eve döndüğümde, kocam hala uyuyordu. Okey oynamaktan yorgun düşmüş ve sabaha karşı eve gelmişti. O an, evin sessizliğinde derin bir iç çekerek, kendi içimde bir karar verdim. O gece Murat’la olan her şey, benim amacıyla bir dönüm noktasıydı. Hem içimdeki boşluğu doldurmuş, hem de yeni bir yaşam arayışımın başlangıcını simgelemişti.