Sabah açıldığı ilk saatlerinde gitmiştim
Bir marketteydim. Sabah açıldığı ilk saatlerinde gitmiştim. Kimse yoktu ortalarda. Bir tek bir anne ve minik kızı vardı galiba. Ben alış veriş yapar iken anne ne alsa bir kağıda yazıyordu. Sanki aldıklarını tek tek hesaplıyordu. Onların bu şekilde yapmaları benim de dikkatimi çekti. Sonra pasta dolabının yanından geçerken ufak kız pasta istedi. ”Ne olur be anne, bugün benim doğum günüm ya” dedi. Annesi de pastaları inceledi en küçüğünü alıverdi. Alışverişleri bitmişti. Bende alacağımı aldım, kasaya vardım. Kadının aldıkları ürünlere baktım. Çoğu makarna, pirinç ve 1 adet sıvı yağ. Pasta haricinde ne bir peynir var ne de bir çikolata çocuğa. Görevli hesaplayıp kadına seslendi: 173,25 kuruş ablacım dedi. Kadın bir kart uzattı. Bu çok açık ki armağan kartıydı. Fakat tam 150 TL’lik yüklenmiş idi. Kadıncağız çantasına baktı, 7-8 TL ancak çıkardı. Kardeşim yetmeyecek pasta kalsın dedi. O sırada ufak kız itiraz etti. Anası sonra alırız kızım dedi. Minik kız ise geride bıraktığımız yıl de bu şekilde demiştin anne deyip ağlamaklı çıktı ve gitti. Kapının önünde soğuk betona oturdu ve annesini beklemeye koyuldu. Belli ki ufak kızın geride bıraktığımız yılda bir pastası olmamıştı.O kız geride bıraktığımız yılyi hiç unutmamıştı. Ve bugün anası gene alamamıştı. Özür dileyerek ablaya seslendim. Dedim ki: ”Ablacım. Bugün benim de kızımın doğum günü. Ama ben işim gereği başka şehirdeyim şu an. Bu gece onun yanında olamayacağım. Ne olur bana izin ver de gönlüm ferahlasın. Bu pastayı ben alayım senin kızında doğum günü kutlasın. Allah rızası suretiyle bu kardeşini geri çevirme. Sende beni sevindirmiş olursun böylece”. Çok itiraz etse de ısrarlarıma dayanamadı. ”Borç olarak alırım. Eşinizin telefonunu yazın bir kağıda. En kısa zamanda ödemek suretiyle onu ararım” dedi. Tamam dedim. Kasadaki bayandan bir kağıt istedim. Kağıda da ”Sıradaki Adam” yazıp geçtim. Çünkü ben bu iyiliği bana nasip eden tanrı’a borç vermiştim. Kavga gürültüde olsa şirketimin bana yiyecek yemem suretiyle vermiş varolduğu aylık 750 TL’lik yiyecek kartını, bir miktar parayı, kadına yazdığım o ufak kağıdı ve EN önemlisi doğum günü pastasını ablaya verdim. Kızınıza da sakın başka biri aldı demeyin, onu mahçup etmeyin diye de tembihledim. Çıktık marketten. Arkadan sevinç çığlıkları geliyordu ben arabama yürürken. Dönüp bakmadım, bakamadım. Çünkü hüngür hüngür ağlamaktaydım. Hakkaten bugün benimde kızımın da doğum günüydü. Fakat o 2 yıl önce bugün kısaca doğum gününde toprağa gömülmüştü. Allah sana rAhmet eylesin canım kızım. Sana kavuşacağımız günleri tek tek saymaktayım. Sen vefat etmiş olsan bile ben senin hala babanım…