Marangoz Çırağı

O anın şo-kuyla irkildim ve süratle geri çekildim. “Çırağı, bu yaptığın hiç doğru değil,” dedim, sesim titreyerek. Çırağı’nin yüzü kızardı ve gözlerini yere indirdi. “Özür dilerim abla, ne yaptığımı bilmiyorum,” dedi, utanç içersinde. Bu vakanın sonrasında Ali’yi anında evden çıkardım ve Yusuf’a hali anlattım. Yusuf, Ali’ye lüzumlu uyarıyı yaptı ve bu hadise bizim amacıyla bir ders oldu. Artık evde yalnız olduğumda çırağın gelmesine izin vermemeye karar verdik.
Olayın üzerinden birkaç hafta geçmişti. Yusuf ve ben bu hali aşmaya çalışıyorduk. Çırağı’nin davranışı beni derinden sarsmıştı ama Yusuf’un desteği vasıtası ile kendimi daha güvende hissetmeye başlamıştım. Bir gün Yusuf, “Selma, sana bir sürprizim var,” dedi. Gözlerindeki parıltıdan ne kadar heyecanlı olduğunu görebiliyordum. “Nedir Yusuf?” diye sordum merakla.
“Biliyorsun, uzun vakittir eş güdümlü bir tatil gerçeklştirmeyi planlıyorduk ama bir türlü fırsat bulamıyorduk. İşte, şimdi o fırsatı yarattım. Hafta sonu amacıyla ufak bir tatil ayarladım. Sadece ikimiz, doğanın içersinde huzurlu bir yer,” dedi gülümseyerek.
Bu haber beni çok mutlu etti. Beraber geçireceğimiz bu tatilin bize iyi geleceğine inanıyordum. Hafta sonu geldiğinde, Yusuf’la eş güdümlü yola çıktık. Doğayla iç içe, sakin ve huzurlu bir yere vardık. Bu tatil, hem hayat sürdüğümüz gerginliği atmamıza hem de birbirimize olan sevgimizi pekiştirmemize yardımcı oldu.
Tatil dönüşü, Yusuf’un marangoz atölyesine yeni bir çırak aldığını öğrendim. Çırağı ise diğer bir yere çalışmaya gitmişti. Bu farklılıklarla eş güdümlü hayatımızda yeni bir sayfa açtık ve hayat sürdüğümüz olumsuzluğu geride bırakarak daha kuvvetli bir şekilde yolumuza devam ettik.