kamyoncu koca

Asuman ve Emre, oturma odasına geçerek sohbet etmeye başladılar. Eski anılar ve güncel olaylar arasında gidip gelen konuşmalar, ikisinin de yüzünde gülümsemeler yaratıyordu. Yıllar boyu süren dostlukları, her iki taraf için de büyük bir değerdi ve bu tür buluşmalar, hayatın hızlı akışında küçük ama önemli molalar sunuyordu.
Asuman, “Emre, seni görmek her zaman büyük bir mutluluk. Eşim işteyken ev biraz sessiz oluyor, ama seninle bu boşluğu doldurmak harika,” dedi.
Emre, “Bunu ben de özlemişim, Asuman. Eskisi gibi zaman geçirebilmek güzel,” diye karşılık verdi. İkili, şarabın ve lezzetli atıştırmalıkların eşliğinde saatlerce konuştu.
Asuman, “Bazen hayat gerçekten hızlı geçiyor, değil mi? Sanki dün gibi, üniversitedeki günlerimiz… Şimdi ise bambaşka yerlerdeyiz,” diye ekledi.
Emre gülümseyerek, “Evet, ama önemli olan bu anların kıymetini bilmek ve dostluğumuzu her daim canlı tutmak.”
Gece ilerledikçe, sohbetlerinin derinliği arttı ve dostluklarının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha fark ettiler. Asuman, Emre’nin arkadaşlığına her zaman minnettar olduğunu ve onunla paylaştığı anların kendisi için ne kadar değerli olduğunu hissetti.
Saatler gece yarısını gösterdiğinde, Emre artık kalkması gerektiğini belirtti. Asuman, “Her zaman kapım sana açık, Emre. Tekrar görüşmek üzere,” diyerek onu uğurladı.
Emre, “Bunu biliyorum, Asuman. Tekrar görüşeceğiz,” diyerek evden ayrıldı.
Asuman, o gece yalnız kalmadığını ve dostluğun gücünün her zaman yanında olduğunu hissederek uykuya daldı. Yarın yeni bir gün olacaktı, ama bugünün anıları her zaman kalbinde bir yer edinecekti.