genç bir kadınım
O an, ikimiz de birbirimize bir an durup baktık. Gözlerindeki o derin bakışı gördüm ve kalbim yerinden çıkacakmış gibi hızla çarpmaya başladı. Ortada söylenmiş bir kelime bile yoktu ama sessizlik her şeyi anlatıyordu. Hemen toparlandım, üzerimdeki havluyu daha sıkı tuttum ve gözlerimi yere indirdim. Bir şey demeye çalışıyordum ama boğazımdan tek bir kelime bile çıkmıyordu.
Bana doğru bir adım attı. Ne yapacağımı bilemedim, yerimde kalakalmıştım. “Kusura bakma, seni böyle görmek istemezdim,” dedi nazikçe. Sesindeki sakinlik beni biraz rahatlatsa da hâlâ yüzümde hissettiğim kızarıklığın sıcaklığı geçmemişti. Gülümsemeye çalıştım ama beceremedim. “Sanırım biraz özel alana ihtiyacım var,” diyerek banyoya doğru bir adım geri attım.
Ama o an fark ettim ki, onu görmek bana hiç de rahatsızlık vermemişti. Aksine, bu karşılaşma, aramızdaki mesafeyi biraz daha kaldırmış gibiydi. İçimdeki tüm o çekingenlik bir an için silindi. Belki de, artık birbirimizden kaçmamalıydık. O da bunu fark etmiş gibiydi.
“Tamam, özür dilerim. İstersen bir çay koyarım, sen de hazırlanırsın,” dedi ve mutfağa doğru ilerledi. Onun bu kadar düşünceli ve sabırlı olması içimi iyice yumuşattı. Hazırlandıktan sonra mutfağa gittim. O sırada pencerenin önünde çayı karıştırırken bana döndü ve, “Tülay, seninle daha önce konuşamadığımız ne varsa hepsini konuşmak istiyorum. Sana ne hissettiğimi, içimde taşıdığım her şeyi anlatmam lazım,” dedi.
Oturdum ve onu dinlemeye başladım. Kalbini açtıkça, onun da benim gibi geçmişte nasıl yaralar aldığını, ama yine de umutla dolu olduğunu fark ettim. Zamanla sohbetimiz derinleşti, kahkahalar attık, geçmişimizi ve hayallerimizi paylaştık. O gece onun yanında kendimi hiç olmadığım kadar güvende hissettim.
Evet, ikimizin de aklından geçen şeyler vardı, ama bu durumun aceleye gelmesini istemiyorduk. Duygularımız birbirine karışmıştı ve her şeyi en doğru şekilde yaşamak istiyorduk.
Bu yüzden geceyi sadece yan yana oturup, birbirimize hikayelerimizi anlatarak geçirdik. Samimiyet, duygularımızı daha da derinleştirmişti. Beni kapıya kadar uğurlarken, “Tülay, belki de ikimizin hayatı bu noktadan sonra gerçekten yeni başlıyor,” dedi.