İçeriğe atla
Adım Semra. Kocam bir konfeksiyon işçisidir ve öğlen yemeklerini genellikle ben hazırlarım. Genellikle çırağı Murat gelip yemekleri alır. Yine bir öğlen zamanı Murat geldi. Kapıyı açtığımda Murat, biraz erken geldiği amacıyla şaşırmıştı. “Pek zamansız geldin, neyse, gir bakalım Murat,” dedim. “Orada masada servis tabağı var, yemeğini koy da karnını doyur.” Murat, beni bornozla görünce biraz utandı ama ben bunu pek önemsemedim. O mutfağa girdi, ben de tam odama gidiyordum ki, Murat’ın sesi yankılandı. “Abla, kepçe nerede?” diye bağırdı. “Alttaki geniş çekmecede,” dedim. “Bulamıyorum,” dedi ve beni çağırdı. O an başımdaki havluyu çıkarmış, tam bornozumu çıkaracakken, “Tamam, tamam, geliyorum,” dedim ve mutfağa gittim. “İşte şu çekmecede,” diyerek önüne eğildim ve çekmeceyi açtım. Murat, çekmeceye ve kepçeye bakmak yerine gözlerini bana dikmişti. Durumu fark edince hafif bir utanç hissettim ve anında toparlandım. “Kepçeyi alıp yemeğini koy, Murat,” dedim ve mutfaktan çıkmaya yöneldim. Murat, “Teşekkürler abla,” dedi ve yemeğini tabağına koymaya başladı. Olayın ardından, Murat’ın tavırlarından rahatsız olsam da, profesyonelliğimi koruyarak hali yönetim ettim. Murat yemeğini yedi ve teşekkür ederek iş yerine geri döndü. Bu ufak olay, beni insanların bazı durumlarda farkında olmadan sınırları aşabileceğini ve her halde soğukkanlılığımızı korumamız gerekliliğini bir kez daha hatırlattı. Kocam işten geldiğinde, Murat’ın yemeğini aldığını ve teşekkür ettiğini söyledi. Ona bu ufak olaydan bahsetmedim zira lüzumsuz bir gerginlik yaratmak istemedim. Ama samimi içe, Murat’ın bu tür davranışları tekrarlamamasını umuyordum. İşte yaşam bazı durumlarda bu tür ufak sınavlarla dolu; mühim olan, bu sınavları olgunlukla karşılamak ve doğru şekilde yönetmek.
okundu 921
Yazı gezinmesi
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Tamam