İçeriğe atla
Bir gün yine bakkala gittim. Her zamanki gibi o yakışıklı genç çırak tezgâhın arkasındaydı. Rafları düzenliyordu, güneş ışığı camdan süzülmüş ve yüzüne vurmuştu, onu bir film karesinden fırlamış gibi gösteriyordu. Kalbim hafif bir heyecanla çarpmaya başladı. Bir an durup ne alacağımı unuttum. “Merhaba,” dedi o tatlı gülümsemesiyle. Sesi, kafamın içinde yankılanıyormuş gibi geldi. Hafifçe gülümsedim ve “Merhaba, şey… Eee, süt alacaktım,” dedim, ama sesim biraz titredi. Kendi kendime kızdım, neden bu kadar heyecanlanıyordum ki? sonra beni çağırdı arkaya gittik D’evamını okumak için diğer sayfaya gecerek okuyabilirsiniz.
okundu 261
Yazı gezinmesi
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Tamam