bir gün sevdigilime en yakın
Beni sürekli aşağılar, hakaret ederdi.Ben de her derse giriş zili çaldığında, nedense ayaklarım geri geri giderdi. Ve sınıfa en geç giren öğrenci olma başarısını elimde tutarken; Öğretmenim de sözel fırçayı esirgemezdi:
” Oo, işte tembel öğrencimiz de geliyor,” diye karşılardı.Sonrası daha acıtırdı.
Çöp kutusunun yanında tek ayak üzerinde teşhir edilmeden önce, elindeki uzun cetvelle parmak uçlarım acının en koyu rengini tadardı…
” Uff,” bile diyemezdim!
Acının yeri takas olurdu: Arkadaşlarımın kahkahalarına, bakışlarımla kin öfke biçerdi. O yıllarımı bugün bile buruk bir hüzünle anımsarım.Öğretmenimin duygusal hırpalamaları ders aralarında da devam ederdi. Sonrasında.
devamını okumak için diğer sayfaya gecebilirsiniz