Annem Küçük Yaşta
dik bunları” demiş. Annem başlamış dikmeye ama kuvveti yetmiyor, iğne geçmiyor yorgandan. Hem ağlıyor hem dikmeye çalışıyor ama bir türlü olmuyor. Ya iğneyi eline batırıyor ağlıyor, ya dikemediğinden babaanneme ne söyleyeceğim diye ağlıyor, devamlı ağlıyor… O sırada babam öğle yemeğine eve gelmiş. Annemi öyle ağlar görünce almış eline iğne ipliği başlamış yorganları dikmeye. Bir, iki, üç derken hepsini dikmiş kaldırmış köşeye. Sonra yemeğini yiyip gitmiş, babaanneme de hiçbir şey söylememiş. Babaannem geldiği zaman yorganları hazır bulmuş. Hayatı paylaşmaktır EŞ olmak. Elinden tutmak, omuz vermek, gönlünü almak, kıymetli olduğunu hissettirmek, kıyamamak, destek olmaktır naifçe. Yol yormuyorsa eğer, yoldaşındandır…”