Hergün sabah işe gitmek için durağa yürürken
Hergün sabah işe gitmek için durağa yürürken köşedeki bankta oturan o adamı görüyordum. Saçı sakalı karışmış, gözlerinde derin bir hüzün vardı. Çoğu insan onu görmezden geliyor, kimse yanına yaklaşmaya cesaret edemiyordu. Bir gün içimdeki cesaretle yanına gittim. Adı Hasan’dı. Bir zamanlar sevgi dolu bir aileye ve bir işe sahipti, ama yaşadığı kayıplar onu sokaklarda bırakmıştı. Gözleri, kaybettiklerinin izlerini taşıyordu.
O günden sonra, Hasan’la oturup sohbet etmeye başladık. Her sabah buluşmaya devam ettik. Ona yiyecek getiriyor, gülümsemesi için çabalıyordum. Ama her sohbetimizde, onun geçmişinde gizli bir sır olduğunu hissediyordum. “Elif,” dedi bir gün, “hayatımda bazı sırlar var. Bunu bilmek, seni tehlikeye atabilir.”
Bir sabah, Hasan yanımda yoktu. İçimde bir huzursuzlukla hastaneye gittim. Gözlerinde sönmekte olan umutla, “Elif,” dedi, “sana bir mektup bıraktım. Bu mektup senin hayatını değiştirecek. Daha önce tanışmıştık ben senin .” devamı için diğer sayfaya geçiniz