Tesadüf Değil Beni Hergün
Tesadüf Değil, Kaderdi
Klinikte sıradan bir gündü. Hastalar gelip gidiyor, ben de her zamanki gibi işime odaklanıyordum. Fakat o gün bir şey farklıydı. Mustafa… Yine gelmişti. Son zamanlarda onu sık sık görüyordum, neredeyse haftada birkaç kez uğruyordu. Başta sağlık sorunlarıyla ilgili olduğunu düşündüm ama her gelişinde uzun uzun sohbet etmeye çalışması, gözlerini gözlerimden kaçırmaması beni düşündürmeye başlamıştı.
Bir gün, artık merakıma yenik düştüm ve onu köşeye çekip sordum:
“Mustafa, sen neden bu kadar sık geliyorsun?”
Gözleri bir an parladı, sonra hafifçe gülümsedi. İçten ama bir o kadar da kendinden emin bir sesle konuştu:
“Çünkü seni görmek için bahaneler uyduruyorum. Beni deli gibi etkiliyorsun. Öylesine şeker, öylesine çekicisin ki… Kendimi senden uzak tutamıyorum.”
Söylediklerine önce şaşırdım, hatta hafifçe tersledim onu. Daha önce de iltifatlar almıştım, ama Mustafa’nın bakışlarında farklı bir şey vardı. Sanki sadece güzelliğimi değil, içimdeki beni de görüyordu. Peşimi bırakmayacağını hissetmiştim. Ve bırakmadı da…
Günler geçti, Mustafa’nın ilgisi hiç azalmadı. Başta kendime itiraf etmek istemesem de, içimde bir yerlerde onun varlığı beni de etkilemeye başlamıştı. O, bambaşkaydı…
Bir akşam, klinikte herkes paydos etmişti. Son hastamı uğurladıktan sonra odama döndüm. Yorulmuştum. Pencereden dışarı bakarken içeriye biri girdi. Mustafa…
“Gitmemişsin,” dedim hafif bir tebessümle.
“Sen buradayken nasıl gidebilirim?” diye cevap verdi yumuşak bir sesle.
Bir şey söyleyemedim. Göz göze geldik. Aramızdaki sessizlik kelimelerden daha güçlüydü. Sonra bir adım attı. Ben bir adım geri çekildim. Ama o, beni kendine doğru çekti.
Ve… O an oldu.
Dudakları dudaklarıma değdiğinde kalbim deli gibi çarpıyordu. Karşı koyamıyordum. O kadar doğaldı ki… Sanki uzun zamandır olması gereken bir şey gerçekleşiyordu. Mustafa’nın sıcaklığı, dokunuşu, nefesi… Her şey o anın içinde kaybolmuştu.
Ellerim farkında olmadan omzuna gitti, o da belime sarıldı. Zaman durmuş gibiydi.
Ve işte o an, anladım…
Bu bir tesadüf değildi. Bu kaderdi.