Kuran Kursu Hocalığı
HAK YERİNİ BİRGÜN BULUR
Kur’an kursu hocalığı yaptığım bir yerde, kursun sonlarına doğru genç bir gelin gelmeye başladı. Yüzü solgun vücudu zayıf, ses tonu oldukça titrek ve ürkekti. İkimiz de birbirimizi tanıma aşamasındaydık.
Bu talebemde farklı bir şeyler vardı ve şimdilik ghasret yapmakla geçiyordum. Mahalle kursu olduğu için, talebelerim birbirini tanıdığı olan, akraba ve komşulardan oluşuyordu. Onun; dışardan geçici bir süre için, eşinin işinin bozulması dolayısıyla kayınvalidesinin yanına geldiğini öğrendim.
Mahallede bir Kur’an kursu olduğunu duyar duymaz, komşuların da yardımı ile kaynanasından zor belâ izin almış ve kursa gelmiş. Bizler, ihtiyaç odaklı olduğumuz için, her talebeye kendi şartları dahilinde, mümkün mertebe onların da bizlerin de madur olmamasına dikkat ederek, kişiye özel ders veririz. Bu gelin de bana bazı özel şartlarını anlatıp, kabul ettiğim takdirde devam etmek istediğini, yoksa gelemeyeceğini söylemiş oldu. Zaten, kayıtlar bitmiş ve sınıf mevcudu tamdı. Onun bu hali resmî olarak bana zarar vermezdi. Kaldı ki bizim maksadımız gönül fethedip onu Kur’an’la buluşturmak olduğundan, kendisini, elimden geldiğince idare edebileceğimi söyledim. İki oğlu, emzikte bir kızı vardı. Gelirken bazen bunlardan birini ya da ikisini yanına alıyordu.
Kayınvalidesi çocukları ona bırakıp kursa gitmesine söylendiği için ben kolaylık gösteriyordum kendisine. Geldiği vakit, hiç bekletilmeden derhal araya alıp onu okutuyor bu sırada çocukların onu rahatsız etmemesi için çantamdan çikolata şeker vs verip oyalanmalarını sağlıyordum. Bundan dolayı çocuklar da gönüllü gelmek istiyorlardı aslına bakarsan :)) hemen sonra da.. devamını okumak için diğer sayfaya gecebilirsiniz.